HAZIRLIK ÇALIŞMASI
-
Daha önce hiç taşındınız mı? Hangile nedenlerden dolayı taşındınız?
-
Taşınırken ne tür problemler ile karşılaşabilirsiniz?
-
Aşağıdaki ilanlara bakalım. Hangi ev sizin için uygun? Konuşalım.
SAHİBİNDEN SATILIK
Fatih'te
Toplu taşımaya 5dk
Kirası: 25.000₺
SAHİBİNDEN KİRALIK
Kadıköy Moda'da
Masrafsız apartman dairesi
Kirası: 55.000₺
KİRALIK DAİRE
Üsküdar'da
Sahibinden
47.000₺
KİRALIK DAİRE
Beykoz'da
Öğrenciye uygundur.
47.000₺
ACİL SATILIK
Sarıyer'de acil satılık villa
250m²
18.000.000₺
SAHİBİNDEN SATILIK
Tarabya'da deniz manzaralı
3+1 apartman 150m²
13.000.000₺
kira taşınmak nezih merkezî sistem kira sözleşmesi
depozito metrekarelik muhit deniz kombi
Maaşın her ay büyük bir kısmını için ayırıyorum.
Ailem çok semtte oturuyor.
Ev sahibi fazla istiyor.
Sence ısınmak için mi yoksa mi daha iyi?
Taşınmak için güzel bir arıyorum.
Kaç bir ev arıyorsun?
İş yerimin güzel bir manzarası var.
Yarın için emlakçı ile buluşacağız.
Bir an önce için acele ediyoruz.
Gamze: Merhaba, ben Gamze. Ev ilanlarınızı görüp geldim.
Mehmet Ali: Merhaba Gamze Hanım, “Yeni Bir Hayat” emlak ofisine hoş geldiniz. Ben Mehmet Ali, size nasıl yardımcı olabilirim?
Gamze: İstanbul’da çalışmaya başladım ve acil olarak iş yerime yakın bir ev arıyorum. Günlerdir yeni bir ev araya araya yoruldum.
Mehmet Ali: Nasıl bir ev arıyorsunuz, kiralık mı, satılık mı?
Gamze: Kiralık.
Mehmet Ali: Hangi semtlerde ev arıyorsunuz?
Gamze: Levent’te çalışıyorum. Bu nedenle bu çevrede oturmak istiyorum.
Mehmet Ali: Peki, kaç odalı bir ev düşünüyorsunuz?
Gamze: Bir oda bir salon ya da iki oda bir salon benim için uygun olabilir.
Mehmet Ali: Gamze Hanım, yalnız mı yoksa ailenizle ya da bir arkadaşınızla mı yaşayacaksınız? Bu soruyu soruyorum çünkü bazı ev sahipleri bekâra ev vermek istemiyorlar.
Gamze: Yalnız yaşayacağım.
Mehmet Ali: Öyleyse sizin için Levent ve çevresinde, yalnız yaşamaya uygun, güvenlikli, 1+1 ya da 2+1, doğalgazlı evlere bakabiliriz. Peki, ev için ne kadar kira düşünüyorsunuz?
Gamze: Hımm, iş yerime ve şehir merkezine yakın bir ev için ₺45.000-50.000 civarında bir kira ödeyebilirim.
Mehmet Ali: Evet. Şu anda size uygun elimde iki ev var. Önce bilgisayardan bunları size göstereyim. Sonra evlere bakarız. Bu evlerden birinin kirası 40.000 lira, diğerinin kirası 45.000 lira. 40.000 liralık evin metrekaresi daha büyük. 50.000 liralık ev ise deniz manzaralı ve metro, tramvay, otobüs gibi ulaşım araçlarına daha yakın. Bu evden yürüyerek ulaşım araçlarına gidebilirsiniz.
Gamze: Evin ulaşım araçlarına yakınlığı benim için çok önemli. Bu yüzden bu evle ilgili konuşalım.
Mehmet Ali: İsterseniz ben size daireyi gezdireyim böylece daha kolay karar verebilirsiniz.
Gamze: Peki, hemen gidelim.
Ya siz?
1. Nasıl bir evde oturuyorsunuz?
2. Yeni bir eve taşınırken nelere dikkat ediyorsunuz?
Cevaplayalım.
Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayalım.
Gamze Hanım nasıl bir ev arıyor?
Emlakçı hangi evleri öneriyor?
Evler arasındaki farklar neler?
Gamze Hanım hangi evi görmek istiyor?
Neden?
Sizce Gamze Hanım evi beğenecek mi?
Demet: Kendini nasıl hissediyorsun Nadia? Yorgun musun?
Nadia: Yorgunum. Ancak bu tatlı bir yorgunluk. Nihayet güzel bir ev bulduk. Ev arkadaşı oluyoruz. Ne güzel değil mi?
Demet: Evet ama çok işimiz var. Önce elektriğe, suya, doğalgaza, telefona ve internete abone olacağız.
Nadia: Haklısın ancak bunların hepsi bir günde olmaz. Bence iş bölümü yapalım.
Demet: Bence de. O zaman ben elektrik ve suya abone olayım. Sen doğalgaz, telefon ve internete abone ol.
Nadia: Olur. Peki, elektrik ve suya nasıl abone olacaksın?
Sen hiç yeni bir ev için abonelik işlemleri yaptın mı?
Demet: Evet yaptı m. İstanbul’da ise elektrik için TEDAŞ’a, su için İSKİ’ye gideceğim.
Nadia: Nasıl gideceksin? Biliyor musun?
Demet: Evet, önce otobüsü sonra tramvayı kullanacağım. Peki, sen bu işlemleri nasıl yapacaksın?
Nadia: Ben daha önce bilmiyordum ama arkadaşlarıma sorup öğrendim. Doğalgaz için İGDAŞ’a, telefon ve internet aboneliği için Türk Telekom’a gideceğim.
Demet: Peki, nasıl gideceksin? Biliyor musun?
Nadia: Otobüsü kullanacağım ama daha önce burada hiç otobüse binmedim.
Demet: Otobüs için “akıllı bilet” yani AKBİL kullanabilirsin.
AKBİL vapur, tramvay, metro ve otobüs gibi ulaşım araçlarının yakınındaki satış yerlerinde var ve bütün ulaşım araçları için geçerli.
Nadia: Benim ‘‘AKBİL’’im var zaten. O zaman yarın ev için gerekli yerlere gidebilirim.
Demet: Ben de yarın gidebilirim ve sonra da taşınabiliriz. Peki, sonra faturaları nereye ödeyeceğiz? Biliyor musun?
Nadia: Hımm. Bilmiyorum. Ailemin yanında faturaları ben ödemiyordum. Sen daha önce faturaları ödüyor muydun?
Demet: Evet, ödüyordum. İstanbul’da faturalar, fatura ödeme merkezlerine ya da bankalara ödenebiliyor.
Nadia: Ne güzel, sen her şeyi biliyorsun. Yarın buluşuyor muyuz?
Demet: Evet, buluşuyoruz. Yarın görüşmek üzere.
Nadia: Görüşmek üzere.
Ya siz?
1. Evinize hangi faturalar geliyor?
2. En yüksek fiyatlı fatura hangisi?
Cevaplayalım.
Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayalım.
İstanbul’daki bir kişi faturalarını nereye ödeyebilir?
“AKBİL” nedir ve nerede kullanılır?
Sizce Nadia neden her şeyi Demet’e soruyor?
Bir eve taşınmak için önce neler gerekiyor?
Cevaplayalım.
Videoda aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı vardır. İşaretleyelim.
Büşra evde hangi işleri yapacak?
Eve internet ne zaman bağlanacak?
Su aboneliği için nereye başvuracaklar?
Apartman aidatı için ne kadar ödeyecekler?
Elektrik aboneliği için ne zaman başvuracaklar?
ACİL NUMARALAR
110 155 112 156 186 187
Yangın Hattı
Elektrik Arıza
Polis İmdat
Gaz Arıza
Acil Servis
Jandarma
Konuşalım.
1. Aşağıdaki problemlerin hangisini evinizde yaşadınız?
• Musluk su akıtıyor.
• Su borusu sızdırıyor.
• Vana patladı.
• Pencerenin kolu koptu.
• Kapı sıkıştı.
• Pil bitti.
• Bulaşık makinesi bozuldu.
• Banyoyu su bastı.
• Elektrikler kesildi.
• Gaz sızıntısı var.
• Sigorta attı.
• Şofbende arıza var.
• Lavabo tıkandı.
• Evi su bastı.
2. Sizce bu problemlerden hangisi daha önemli?
3. Hangi problemleri kendi başınıza çözebilirsiniz?
4. Hangi durumlarda yardıma ihtiyaç duyarsınız? Kimi çağırırsınız?
• tesisatçı
• elektrikçi
• mühendis
• arkadaş
• herhangi biri
HAZIRLIK ÇALIŞMASI
1. Türkiye’deki ilk günlerinizde size neler değişik geldi?
Uçak, İstanbul’a indi. Tarih: 4 Aralık 1990. Delhi’den sonra karşımıza bambaşka bir şehir çıktı . Temiz sokaklar, muhteşem deniz havası, tarihî binalar ve modern binalar... İstanbul… Burası benim yeni yuvam. İstanbul’daki ilk günümde, binaların birbirine “yapışık” hâli dikkati mi çekti . Farklı tarzlardaki tarihî ve modern binalar iç içeydi ve renk uyumundan uzaktı . Bunu çok yadırgadım. Ezan sesini, hayatımda ilk kez Türkiye’de duydum. İçeriğini, anlamını ve fonksiyonunu bilmiyordum ama o ses büyüleyiciydi. Dinlerken çok heyecanlandım.
Türkiye’de pazarı ilk kez Beyoğlu civarında gördüm. Çok büyük, kalabalık ve gürültülüydü. Bu kalabalığı görüp “Buradaki halk çok zengin.” diye düşündüm. Çok sonra anladım ki insanlar ucuzluğu için pazardan alışveriş yapmayı tercih ediyorlardı. İstanbul’daki ilk akşam yemeğinde, “Belki bir kelime anlayabilirim.” diye herkesi dikkatle dinliyordum. Nihayet o kelimeyi buldum! “Ben” kelimesini çok sık kullanıyorlardı. Bu kelime, Özbekçe “men” kelimesine benziyordu. Fakat garip bir durum vardı, herkes “men” yerine “ben” diyordu. Ben de kendi kendime “Hiçbiri ‘men’ diyemiyor.” diye düşündüm.
İşte Türkçe ve Türkiye serüvenim “ben” kelimesiyle başladı. Günlük Türkçeyi yavaş yavaş öğreniyordum. Renk ve sayı isimleri bir dilin en temel kelimeleriydi. Başka bir dilde, ilginç sebze adlarını tanıyordum. Yer elması ve pırasanın tadını hiç sevmedim. “Yemek” adının ve “yemek” eyleminin anlamlarını öğrendim. Böylece “yemek yemek” gibi garip bir ifadeyle tanıştı m. Bunları öğreniyordum ama uzun zaman hiç konuşamadım, sustum. Sonraları ise konuşmak için çok uğraştım. Bugün, bu satırları Türkçe ile ve sevgiyle yazabiliyorum. Türkiye’yi çok seviyorum ve artık 4 Aralık benim bayramımdır.
Ya siz?
1. Türkçe'de ilk hangi kelimeleri öğrendiniz?
2. Anadilinizde Türkçe ile ortak kelimeler var mı?
Cevaplayalım.
Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayalım.
Yazarın İstanbul’da ilk olarak neler dikkatini çekiyor?
Yazar Türkiye’de hangi sebze yemeklerini sevmiyor?
Yazar Türkçe ile ilgili neler düşünüyor?
Yazar Türkiye'ye kaç yılında gelmiş?
zahmetli dolgun ücretli asgari ücret düşük ücretli geçici
tam zamanlı yarı zamanlı stresli ikramiye cazip
bir iş sadece belirli bir süre bir yerde çalışmaktır.
bir iş sağlığınızı bozabilir.
bir işte çok para kazanmazsınız.
bir iş sizi heyecanlandırır, ilginizi çeker.
Patronun vermesi işçiyi motive eder.
bir işte çalışmak size çok para kazandırabilir.
bir işte günün sabah, öğle, akşam gibi sadece bir bölümünde çalışırsınız.
bir işte tatil günleriniz sadece bir veya iki gündür.
devlet belirler.
bir iş her zaman çok zaman ve enerji gerektirir.
öğretmek görevlerini mesai saatlerinin karşılaşmamız maaşından
Herkes iyi bir işte, iyi bir maaşla çalışmak ister. İş yerinin yakın olmasını, uygun olmasını ve nazik patronlarının olmasını herkes ister. Ama bunları isterken “Benim bu işyerine nasıl bir faydam olacak?” sorusunu aklımızdan bile geçirmeyiz. Sadece maaşımızı zamanında ödemelerini, izin günlerimizin sayısını ve ofi steki rahatı mızı düşünürüz.
Beş yıllık özel sektördeki çalışmalarım bana şunu öğretti : “Hiçbir iş korkunç değildir.” Eğer kendinize ve becerinize güveniyorsanız her zaman, her yerde başarılı olabilirsiniz. İş yerimde birçok farklı kişilik ile karşılaştı m ve mesai arkadaşlarımı sürekli inceledim. Şimdi kısaca bu kişilik özelliklerinden bahsetmek istiyorum.
Etkisiz eleman: Sadece yapar, başka hiçbir işe karışmaz. Aslında bir ofi s için çok uygun biridir, zararı yoktur fakat çok yararı da yoktur.
İngiliz anahtarı: Kendi işlerini yapar, diğer işlere de yardım eder. İngiliz anahtarı gibidir. O olmayınca her şey eksik olur.
Memnuniyetsiz: İş yerinden, patronundan, çok çalışmaktan sürekli şikâyet eder. Ama işi bırakmaya cesaret edemez. Yıllarca orada çalışır. Mutsuzdur, etrafını da mutsuz eder.
Kurnaz: Kendi işlerini başkasına yaptı rır, sonra da “Ben yaptım.” der.
Korkak: Bir işten sadece o sorumludur. Her zaman yerini kaybetmekten korkar. İşinin püf noktalarını kimse ile paylaşmaz. Herhangi bir sebeple iş yerinden uzaklaşınca insanların onu aramasını ister. İşini kimseye istemez çünkü koltuğunu başkasına vermek istemez.
İdeal: Mesai saatleri onun için önemli değildir. Her işten anlar, başarılıdır. İnsanlar onun her işinden memnundur. İş hayatında sürekli bu kişilik özellikleri ile mümkün. Bu tanımlar bazı insanları memnun, bazı insanları rahatsız edebilir. Fakat asıl önemlisi bizim performansımızdır.
Ya siz?
Siz kendinizi nasıl bir çalışan olarak tanımlarsınız ya da hangisi olmak istersiniz?
Cevaplayalım.
Aşağıdaki cümleleri kim söyleyebilir? Metne göre yazalım.
Off ! Yine mi iş! Sıkıldım artık!
Bütün işi ben yaptım. Herkes yemekteyken bile çalıştım.
Ben sadece kendi işimi yaparım. Başkasının işini yapmam.
Yazar Türkiye'ye kaç yılında gelmiş?
Benim işim bitti . Sana da yardım edeyim mi?
Bu işi başkasının yapmasına izin veremem. Yoksa işimi kaybederim.
İŞÇİ AİLENİN ÇOCUĞU
ÜLKESİNİN EN ZENGİNİ OLDU
FARKLI BİR BAŞARI ÖYKÜSÜ
HAYALLER “ENGEL” TANIMAZ
ÇÖPTEKİ FIRSAT
HAYATINI DEĞİŞTİRDİ
GÜÇ MÜ, BAŞARI MI?
HAZIRLIK ÇALIŞMASI
1. Türkiye’deki ilk günlerinizde size neler değişik geldi?
YOĞURDUN STEVE JOBS’U
Dergilerin ve gazetelerin ekonomi sayfalarındaki başarı hikâyelerini bilirsiniz. Hamdi Ulukaya (39)’nın da ilginç bir başarı hikâyesi var. Üstelik başarı hikâyesi çok da renkli. O dedesi ve babası ile yaz aylarında yaylaya çıkıp koyun güdüyordu ve o zamanlar hayat hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Lisedeyken Amerika’yı merak etmeye başladı ve bir süre sonra Amerika’ya gitti . Şimdi o Amerika’nın en başarılı 10 iş adamından biri.
* Babanız çift çilik yapıyormuş. Ona yardım ederek büyümüşsünüz. Çocukluğunuz nasıldı?
Ben kalabalık bir ailede, Fırat Nehri’nin kenarında küçük bir kasabada büyüdüm. Hayatım, dedemin yanında geçti. Ben onu örnek aldım. Söz tutmayı, insanlara güvenmeyi ve saygı duymayı ondan öğrendim. Babam çiftçiydi. Ben de yazları ona yardım ediyordum.
* Amerika’ya gitmeye nasıl karar verdiniz?
Dil öğrenmek isti yordum ve Long Island’a gittim. İlk gidişimde herkes gibi bocaladım, çok yalnız kaldım. Amerika’ya küçük bir sırt çantasıyla gittim, hiçbir şeyim yok sanıyordum ama ailem bana birçok deneyim ve bilgi vermiş. Başarılı olmak için her şeye sahipmişim.
* İlk fabrikanızı da babanızın desteğiyle kurmuşsunuz.
Beni ziyarete geldi. “Burada hiç güzel peynir yok, bizimkileri getirip sat.” dedi. Hemen bir-iki konteynır getirdik. Peynirleri sattık ve çok para kazandık. Ardından da bir fabrika kurduk.
* Tam peynir işi iyi giderken bu defa da Chobani’yi kurup risk almışsınız.
Yaradılışım böyle. Mutlaka çalışmam lazım. Chobani’yi kurma hikâyem de ilginçtir. Masamı toplarken elime bir kâğıt geldi. Üzerinde “Makineleriyle satılık yoğurt fabrikası” yazıyordu. Attım çöpe. Yarım saat sonra çöpün içinde kâğıdı aramaya başladım.
* Ne oldu o yarım saat içinde?
Karşıma bir fırsat çıktı ve bu fırsatı değerlendirdim. Bu yüzden o çöp kutusu hayatımın dönüm noktasıdır.
* Geçenlerde Forbes dergisi sizin için “Yoğurdun Steve Jobs’u” diye bir başlık attı .
O enteresan bir başlıktı. Ben ilk toplantımızda arkadaşlarıma “Biz gıda firması olabiliriz ama stratejilerimizi teknoloji firması gibi geliştirmeliyiz. Yenilikçi ürünlerimiz ve şaşırtıcı pazarlama yöntemlerimiz olmalı.” dedim. Bu, Apple’ın yöntemiyle aynıydı. Hâlâ da öyle. Yılda iki kez yeni ürünler çıkarırız, ambalajlarımızı yenileriz. Yeni ürünlerimizi son ana kadar açıklamaz ve tüketici ürünümüzü merak eder. Ee, ne demişler: ”Her yiğidin ayrı bir yoğurt yiyişi vardır.”
Ya siz?
1. Sizin ülkenizde de dünyaca ünlü başarılı iş adamları var mı? Tanıtalım.
Cevaplayalım.
Aşağıdaki bilgilerin hangisi metinde bulunmaktadır? İşaretleyelim.
Hamdi Ulukaya’nın çocukluğu
Fabrikasını kurma amacı
Amerika'ya gidiş nedeni
Apple şirketi ile benzerlikleri
Yıllık geliri
Konuşalım.
Aşağıdaki anketi cevaplayalım. Cevaplarımızı nedenleriyle açıklayalım.
Nasıl bir işte çalışmak istersiniz? Neleri tercih edersiniz?
-
büyük bir firmada çalışma
-
tam zamanlı iş
-
ofiste çalışma
-
yalnız çalışma
-
dolgun ücret
-
küçük bir firmada çalışma
-
yarı zamanlı iş
-
dışarıda çalışma
-
aynı insanlarla çalışma
-
ilginç bir iş
-
kendi işinizde çalışma
-
esnek saatler
-
evde çalışma
-
farklı insanlarla çalışma
-
insanlara yardım etme
MESLEK SEÇİMİ
Metni okuyalım. Aşağıdaki paragraflar ile başlıkları eşleştirelim.
A. Meslek seçiminde ailenin etkisi
B. Meslek seçiminde bireysel etkenler
C. Meslek seçiminin önemi
D. Meslek seçimindeki çeşitli etkenler
Meslek seçimi, bireyin yaşamında çok önemlidir. Meslek seçmek aynı zamanda bir yaşam biçimini seçmektir. Bireyin yetenek, ilgi ve isteklerine göre meslek seçmesi onu başarılı ve mutlu yapar. Bir insan kendi özelliklerini düşünmeden rastgele seçim yaptığı zaman başarısız, mutsuz olur.
Araştı rmalara göre, birçok insan mesleğinden şikâyet ederken, pek az insan işini severek yapmaktadır. Bazı meslek eğitimlerinin uzun ve masraflı olması, gençlerin özgürce meslek seçmelerini engellemektedir. Rastlantılar, aile yapısı, ekonomik durum, çevre koşulları, bireysel özellikler, puan durumu vb. gibi etkenler de gencin meslek seçimini belirlemektedir.
Bir gencin meslek seçiminde ailesinin çok büyük etkisi vardır. Aileler her zaman çocuklarının doktorluk, avukatlık gibi saygın bir meslek seçmelerini ister. Ailenin ekonomik düzeyi ile kültür düzeyi, gencin meslek seçimini olumlu veya olumsuz yönde etkiler. Genellikle ekonomik ve kültürel düzeyi yüksek ailelerde gençler, yetenek ve ilgilerine göre meslek seçmektedir. Ekonomik ve kültürel düzeyi düşük aileler çocuklarının bol kazançlı moda meslekler seçmelerini isterler. Bazı aileler ise çocuklarının baba mesleğini yapmalarını ister
Özellikle ergenlik dönemi, meslek seçimini çok etkiler. Ergenlik döneminde özgüven eksikliği, kararsızlık, fizyolojik değişiklikler, macera yaşama isteği gibi özellikler, gençlerin meslek tercihlerini etkiler. Bu dönemde bilim adamı, astronot, pilot, hostes, artist, televizyoncu olma gibi istekler çok yaygındır.
Bu nedenle uzmanlar, bu mesleklere “ergenlik meslekleri” adını vermektedirler. İnsanların büyük çoğunluğu için meslek seçimi bir sorundur. Uzmanlara göre, kişinin işini sevmesi ve işyerinde mutlu olması için kendi niteliklerine göremeslek seçmesi gerekir.
Ya siz?
1. Sizin bir mesleğiniz var mı?
2. Size göre meslek seçiminde en çok neyin etkisi vardır?
Cevaplayalım.
Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayalım.
-
özellik
-
insan
-
tercih
-
kişilik
-
itibar
-
birey
-
seçim
-
nitelik
-
saygın
-
karakter
Konuşalım.
Aşağıdaki anketi cevaplayalım. Cevaplarımızı nedenleriyle açıklayalım.
Nasıl bir işte çalışmak istersiniz? Neleri tercih edersiniz?
-
büyük bir firmada çalışma
-
tam zamanlı iş
-
ofiste çalışma
-
yalnız çalışma
-
dolgun ücret
-
küçük bir firmada çalışma
-
yarı zamanlı iş
-
dışarıda çalışma
-
aynı insanlarla çalışma
-
ilginç bir iş
-
kendi işinizde çalışma
-
esnek saatler
-
evde çalışma
-
farklı insanlarla çalışma
-
insanlara yardım etme
HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK
Ülkenizde hangi sağlık sorunları yaygın? Sizce neden?
Son yıllarda moleküler tıp dalı büyük bir hızla ilerliyor. Bu sayede bilim insanları her türlü hastalığın nedenini ve tedavisini tek bir hücreyi inceleyerek belirleyebiliyor.
Bu çalışmalar sonucunda bilim adamları kilo almanın biyokimyasal nedenlerini bulmuşlardır. Vücudumuzdaki beyaz yağ hücreleri şişmanlama nedenlerinden biridir. Bu hücrelerin bazıları hipertansiyona ve kansere de sebep oluyor.
Bu bilgilerin ışığında Harvard Tıp Fakültesinden Dr. Walter Willet şunları söylüyor: “Yağlar problem değildir. Asıl şekerli içecek, patates, ekmek, makarna, pirinç ve tatlıları az tüketmeliyiz. Bu sayede obezite, şeker hastalığı, hipertansiyon, kalp-damar ve felç hastalıkları gibi birçok hastalığı önleyebiliriz.”
Peki, bu hastalıklardan korunmak için neler yapmalıyız?
1. Her gün 2-3 litre sıvı almalıyız. Gün boyu bol su ve şekersiz bitki çayları içebiliriz.
2. Akşam 20.00’dan sonra hiçbir şey yememeliyiz, bol su içip hareket etmeliyiz.
3. Doğal ve mevsimsel gıdaları tüketmeliyiz. Besinler katkı maddeleri içermemelidir.
4. Özellikle sabah kahvaltı larımız bol protein, sağlıklı yağ ve sağlıklı karbonhidratlar içermelidir.
5. Şeker oranı düşük yiyecekler yemeliyiz.
6. Az az ve sık sık yememeliyiz. Günde 2-3 öğün yemek yemek sağlık için yeterlidir.
7. Öğünler arasında en az 4-5 saat geçmelidir.
Ya siz?
1. Evinize hangi faturalar geliyor?
2. En yüksek fiyatlı fatura hangisi?
Aşağıdaki sorular doğru ise ‘’D’’ yanlış ise ‘’Y’’ yazalım.
Yeni araştırmalar sayesinde kilo almanın nedenlerini biliyoruz.
Şişmanlık kansere neden olamaz.
Yağlı ve şekerli besinleri kesinlikle tüketmemeliyiz.
Pilav ve sandviçler sağlığımız için yararlıdır.
Besinleri zamanında yemeliyiz. Mesela portakalı kışın, kirazı yazın…
Az az ve sık sık yemek yemek sağlımız için yararlıdır.
SAĞLIK İÇİN EGZERSİZ
Sağlıklı bir yaşam sürmek için düzenli olarak hafif egzersizler yapmalıyız. Dinleyeceğiniz metinde birkaç egzersizin tarifi var. Metni dinleyelim ve her egzersizi resimleriyle eşleştirelim.
YAZMA
Siz bir yaşam koçu / diyetisyensiniz. Bir hasta size geliyor ve kendisine yardım etmenizi istiyor. Durumunu inceleyelim ve beslenme, sağlık, sosyal hayat vb. konularda önerilerde bulunalım. Önerilerimizi rapor olarak yazalım.
-
Hastanızın özellikleri:
Cinsiyet: Erkek
Yaş: 56
Boy: 1.73 m
Kilo: 94
Meslek: Borsacı
Medeni durum: Evli, 2 çocuklu
Sağlık: Kalp krizi geçirdi, yüksek tansiyonu var, stresli.
Favori yemekleri: Kebaplar, baklava, pirinç pilavı
Spor: İzlemeyi seviyor.
HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK
Ülkenizde hangi sağlık sorunları yaygın? Sizce neden?
Uzun ömürlü olmak… Bu özellik geneti k mi yoksa yaşam koşullarına göre mi değişiyor? Araştırmacılar uzun yaşam genini buldular. Uzun ömürlü kişilerin tümünde ortak bir gen var. Bu gen herkesin uzun yaşamasını sağlayabilir. Peki, bu gerçekleşecek mi? Bunu zaman gösterecek ama genetik bilimi insan ömrünü 100 yıla çıkarmayı hedefliyor.
Bundan 100 yıl kadar önce ABD’de insanın ortalama yaşam süresi 47 yıldı. Günümüzde bu rakam ABD’de 80’e, Türkiye’de ise 72’ye ulaştı . Bundan 50 yıl sonra bu rakam 100’e ulaşabilir. Wikipedia’ya göre en uzun ömürlü kişi Jeanne Louise Calment adında bir Fransız kadın: Bu kadın 122 yaşında ölmüş. Onun arkasından 120 yaşında ölen bir Japon ve 111 yaşında ölen bir ABD’li geliyor. Dünya genelinde 450 bin civarında 100 yaşın üstünde insan bulunuyor. Bu kişilerin %85’i ise kadın. Uzun yaşam konusunda ilk sırada ABD yer alıyor. Bunu 30 bin kişiyle Japonya takip ediyor.
İnsan ömrünün uzamasının en önemli sebeplerinden biri tı ptaki ilerlemeler. Hatt a gelecekte 74 yaşındaki bir kişi 45’inde görünecek. Kadınlar 60’ından sonra anne olabilecek. Peki, uzun yaşamın sırrı için uzmanlar neler söylüyor? İyi ve az beslenme, listenin başında. İnsanlar diyet yaparak yaşlılık hastalıklarını azaltı yorlar. Bununla birlikte ileri yaşlarına rağmen vücutları daha dinç ve sağlıklı oluyor. Beyin fonksiyonları da bozulmuyor. Sonuç olarak kaliteli bir hayat yaşamak için biraz
genetik şansa sahip olmak, biraz da sağlıklı yaşamak gerekiyor.
Uzun yaşam uzmanları ise “Günlük alışkanlıklarımızı ve yaşantı mızı değişti rmemiz lazım.” diyor ve ekliyor: “Genetik bilimine ihtiyacımız yok. İyi ve az beslenerek uzun ömürlü olabiliriz. Şu bir gerçek ki dünyada uzun ömürlü insanların belli yeme içme alışkanlıkları ve hayat biçimleri var. Bu bize rehber olabilir.
Ya siz?
Yüz yaşınıza kadar yaşamak ister misiniz? Neden?
Aşağıdaki sorular doğru ise ‘’D’’ yanlış ise ‘’Y’’ yazalım.
Uzun ömürlü olmak genetik bir özelliktir.
Uzun ömürlü olmak için uzun ömür genini taşımak şart.
İnsan ömrü giderek kısalıyor.
Uzun yaşamak konusunda iki görüş var.
Hayat tarzımıza dikkat ederek hayat kalitemizi ve süremizi artırabiliriz.
ABD’de ortalama ömür Türkiye’dekinden daha uzun.
Metne göre erkekler kadınlardan daha uzun yaşıyor.
İnsanlar daha uzun yaşıyor çünkü sağlık bilimi çok gelişti.
DÜNYANIN EN YAŞLI İNSANI
Metne göre aşağıdaki cümleler doğru ise ‘‘D’’ yanlış ise ‘‘Y’’ yazalım.
J. L. Calment şu anda dünyadaki en yaşlı kadın.
J.L. Calment 1988’de “dünyanın en yaşlı kişisi” oldu.
Calment telefonun mucidi Graham Bell’den önce doğdu.
Van Gogh’tan resim dersleri aldı.
Hayatı boyunca çok çalıştı.
Eşi zengin bir tüccardı.
Ölmeden 22 yıl önce bisiklete binmeyi bıraktı.
YAZMA
Diyelim ki 122 yaşındayız. Bu yaştaki bir günümüzü anlatalım. Bir günlük sayfası yazalım.
HAZIRLIK ÇALIŞMASI
Hangi değerli (elmas, yakut, zümrüt, safir…) ve / veya yarı değerli (firuze, akik, oniks…) taşları biliyorsunuz? Herhangi birini kullanıyor musunuz?
KRİSTAL TEDAVİLERİ